Flaş Haber Yeni

TURİZM HAFTASINDA BURDUR’DA NEREYE GİDELİM?

TURİZM HAFTASINDA BURDUR’DA NEREYE GİDELİM?

Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Dünya Turizm Haftası, turizmin ulusal ve uluslararası düzeydeki önemini vurgulanıyor.

Turizm, ulusal ve uluslararası düzeyde kazandığı dev boyutlarla, yatırımları ve iş hacmini geliştiren, gelir oluşturan, döviz sağlayan, istihdam alanları açan, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen önemli toplumsal ve insancıl fonksiyonları başaran bir nitelik kazanmıştır.

Dünya Turizm Haftası, turizmin küresel düzeyde birleştirici gücünü vurgulayarak, insanlığın farklı kültürlerini bir araya getirerek anlayışı ve barışı teşvik etmeye devam ediyor.

BURDUR’DA GEZİLECEK YERLER

Burdur’da turizm açısından önemli bir yere sahip iller içerisinde yer alıyor. Son yıllarda özellikle Salda Gölü ile gündeme gelen Burdur’da gezilecek yerler nereler?

Salda Gölü

Burdur’un, Yeşilova İlçesinde kapalı havzada yer alan 184 metre derinliğindeki Salda Gölü, dışarı akarı olmayan 44 km2 alana sahip yüksek alkali nitelikli bir göldür. Denizden 1193 metre yükseklikte Toros Dağları’nın arasında bulunan Salda Gölü magnezyum yönünden çok zengin bir yapıya, gölün kumsalı da, sudaki magnezyum nedeniyle beyaz renge sahiptir.

Salda Gölü’nü diğer göllerden ayıran en önemli özellik; stromatolit oluşumlarına uygun jeobiyokimyasal bir ekolojik sürece sahip olmasıdır. Bu süreç sonunda; tabanda beyaz renkli hidromanyezit içerikli stromatolitler oluşmaktadır. İklim, jeolojik yapılar ve bakteri ile Cyanobacteria etkileşimi sonucu oluşan bu çökellerin, ilk kez 3,5 milyar yıl önce yeryüzünde oluşmaya başladıkları çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.

Sagalassos Antik Kenti

Burdur’un Ağlasun İlçesi'nin 7 kilometre kuzeyinde ve Akdağ yamaçlarında denizden 1700 metre yüksekliğindedir. Sagalassos, Pisidia Bölgesi'nin Roma İmparatorluk Dönemi'nin en önemli şehridir. Şehirde bulunan yapıların büyük bir çoğunluğu Roma Dönemi'ne aittir. Sagalassos’un ilk tespiti 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından yapılmıştır. Bulutların arasındaki şehirde girişte konutlar, aşağıda hamam, kireç ve metal fırınları, aşağı agora (çarşı), çeşme ve odeon, daha yukarıda, kuzeyedoğru ilerledikçe konutlar, sağ tarafta tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistikçeşme, seramik üretim merkezi, şehrin merkezinde yukarı agora, meclis binası, kilise, sol üst tarafta heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır.

İnsuyu Mağarası

İnsuyu Mağarası, Burdur-Antalya karayolu üzerinde, Burdur’a 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve 1965 yılında ülkemizde turizme açılan ilk mağaralardandır.

 Mağara 597 mtetre uzunluğunda olup deniz seviyesinden 900 metre yüksekliktedir. İnsuyu Mağarasında karstik yapının zamanla erimesi ve aşınması sonucu, mağara içinde sarkıt ve dikitler meydana gelmiştir. Ayrıca girintili çıkıntılı çeşitli yönlere açılan dehlizler bulunmaktadır. Mağaranın suyu karbonatlı maden suyudur. İnsuyu mağarası, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakanlığı kararı (1976) ile I. derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.

Kremna Antik Kenti

Burdur’un Bucak ilçesi Çamlık Köyü sınırların içerisinde, Aksu Vadisi’ne hâkim bir tepe üzerine Psidia'lılar tarafından kurulmuştur. Önemli bir Psidia şehridir. Ayakta kalan yapılar Roma Dönemi’ne aittir. Şehrin etrafı surlarla çevrilidir. Izgara planlı olarak kurulan kentin güney ve batıdan olmak üzere iki girişi vardır. Yapılan kazılarda çıkarılan büyük ve küçük Atena, Leto, Hygeia, Nemesis giyimli kadın, Apollon, Asklepios ve Herakles heykelleri Burdur Müzesi Kremna Salonu’nda sergilenmektedir.

Burdur Gölü

 Burdur Gölü Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur.

Burdur Arkeoloji Müzesi

Burdur merkezde bulunan, Müze binası, müzenin bahçesinde bulunan medreseden geri kalan Osmanlı Pirkulzade Kütüphanesi’nin mimarisinden esinlenerek yapılmıştır.

1956 yılında kurulan ve 2001 yılında yeniden düzenlenen Burdur Müzesi, Hacılar, Kuruçay, Höyücek Höyükleri, Boubon, Kibyra ve Sagalassos kazılarından çıkarılan, müsadere ve satın alma yoluyla kazandırılanlar ile birlikte 60 binden fazla kültür varlığına sahip, Türkiye’nin en zengin müzelerindendir.

Burdur Kent Ormanı

Burdur’da, Burdur Gölü manzaralı keyifli bir kamp deneyimlemek isterseniz, Burdur Kent Ormanı kamp alanı güzel bir tercih olacaktır. Burdur Gölü’ne sıfır, gürültüden ve kalabalıktan uzak; çadır kampı ve karavan kampı yapabileceğiniz kent ormanında huzurlu vakit geçirebilirsiniz.

Bucak Oğuzhan Kent Ormanı

Bucak Orman İşletme Müdürlüğü sahası içerisinde bulunan 125 hektarlık ormanlık alan Bucak Oğuzhan Kent Ormanı  olarak Antalya – Burdur karayolu üzerindeki Onaç Barajı batı ve kuzey kısımlarında mesirelik alan olarak hizmet veriyor. Eşsiz Onaç Barajı manzarası ile kızılçam, fıstıkçam gibi ağaçların bulunduğu sahada hızlı şekilde projeleri hazırlanarak mesire yerleri için, restaurant, kafeterya, hizmet binaları, oturma bankları, kamelyalar, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla tüm vatandaşlara eşsiz doğa manzarasında keyifli anlar sunuyor.

Burdur Saat Kulesi

Burdur merkez Pazar Mahallesindedir. 1936 yılında yapılmıştır. Ulu Cami'nin 10 metre kuzeyindedir. Kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kare plana sahiptir.

En altta dükkan olarak kullanılan bir mekan vardır. Merdivenlerle çıkılır. Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiştir. Saatlerin üzerinde ise dört pencereli ve piramidal çatısı âlem ile nihayetlenen bir oda vardır. Yüksekliği 30 metredir.

Karacören Barajı

Burdur’un Bucak ilçesinde Aksu çayı üzerindeki baraj, Bucak ilçesine 35 km mesafededir. Bölgenin enerji ve sulama ihtiyacını karşılamanın ötesinde doğal güzellikleri ile mesire yeri olarak ilgi görmektedir.

Bucak Susuz Han

Susuz Han Antalya-Burdur yolu üzerinde, Bucak İlçesi'ne 10 kilometre uzaklıkta Susuz Köyü içinde yer almaktadır. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhusrev döneminde (1237-1246) yapılmıştır. Susuz Han'ın sadece kapalı mekanı günümüze kadar korunarak gelebilmiştir. Taç kapının bulunduğu batı cephesi üzerinde kalan duvar ve tonoz izlerinden batı kesiminde bir avlusu olduğu anlaşılmaktadır. Hanın kapalı kısmı doğu-batı yönlü bir orta sahın ile bu sahnı enine dik kesen beş sahınlı bir yapı olarak planlanmıştır.

Doğa Tarihi Müzesi

Burdur Merkez, Zafer Mahallesi’nde yer alan Burdur Doğa Tarihi Müzesi’nin restorasyon ve teşhir tanzim çalışmaları Bakanlığımız tarafından tamamlanmış olup Burdur Doğa Tarihi Müzesi, Burdur Müzesi Müdürlüğü bağlı birimi olarak işlevlendirilmiştir.

Kavaklı Rum Kilisesi binasının onarılıp teşhir tanziminin yapılmasıyla oluşturulan müzede  Burdur’un Kemer İlçesi Elmacık Köyü’nde yapılan fosil kazılarında ortaya çıkan dev bir güney filine ait iskelet ile tarih öncesi canlılara ait kalıntılar sergilenmektedir. Müzede sinevizyon gösterimi yapılan bir eğitim alanı ile konferans alanı bulunmakta olup; Müze özellikle öğrenciler tarafından eğitim amaçlı olarak yoğun şekilde ziyaret edilmektedir.

Ulu Camii

Burdur Merkez Yukarı Pazar mevkiinde bulunan cami, Hamitoğlu Dündar Bey tarafından 1300’de yaptırmıştır. Çelik Mehmet Paşa 1749’da onarım yaptırmıştır. Depremden sonra 1919’da ahşap karkas olarak yapılmıştır. İçten yarım kubbelidir. Kuzey kapısı yönündeki ikinci cemaat yerini 3 kubbe örtmektedir. Cami kesme blok taşlardan yapılmıştır. Ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır. Beden duvarlarında iki sıra halinde sivri kemerli pencereler yer almaktadır. Selçuklu ve Beylikler dönemi Ulu Camileri’nde görülen mimari karakteristiğe uygun olarak camiinin kuzeyi, doğu ve batısında üç girişi vardır. Caminin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunan iki minaresi kare kaideli silindire yakın çok gen gövdelidir.

İncirhan Kervansaray

İncir Hanı günümüzde Bucak İlçesi’nin 6 km. kadar batısında, İncirdere Köyü yakınında, yanında gür bir pınarı olan tepenin kıyısında bulunmaktadır. Antik Kretopolis şehri olduğu düşünülen bölgede inşa edilen İncir Han, Anadolu Selçukluları döneminde Antalya-Isparta kervan yolu üzerinde yer alan Evdir, Kırkgöz ve Susuz Han’dan sonraki dördüncü menzil noktasıdır. Hanın uzun salonunun üstü yıkılmış olup, diğer bölmeler sağlamdır.

Akçaköy Lavanta Deresi

Akçaköy Lavanta Deresi, tamamen halka açık bir alan olduğu için istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Ancak tam olarak lavantaları gözlemlemek istiyorsanız Temmuz ayında gelmeniz gerekecektir. Burdur'un Meydanı'na 55 kilometre uzaklıkta ve 40 dakika civarında bir mesafede bulunmaktadır.

Karanlıkdere Kanyonu

Altınyayla (Dirmil) ilçesi Ballık köyü yakınındadır. Dağcılık ve doğa yürüyüşleri için uygundur. Sedir, çam, ardıç ve meşe ağaçlarıyla kaplı kanyon, bitki florası yönüyle zengindir. Yüzlerce metre yüksekliğindeki jeolojik yapılarla görsel bir şölen sunmaktadır.

Taş Oda

Burdur Merkez Pazar mahallesindedir. 17.yy.dan kalma Osmanlı sivil mimari örneklerinden biridir. Kınalı Aşiretinden Emin Bey tarafından yaptırılmıştır. Kültür Bakanlığınca 1978 yılında restorasyon çalışmaları başlatılmış ve 1988 yılında da bitirilmiştir. Bina iki katlıdır. Birinci kat taş, ikinci kat kerpiç ve ahşap yapı malzemesi ile inşa edilmiştir.  Ayrıca konakta 2013 yılından beri hizmet vermekte olan kahvaltı salonunda konsept genişletildi. Konağın restoran kısmında kahvaltının yanı sıra artık, öğle ve akşam yemeği hizmeti de verilmeye başlandı. Yöresel yemekler restoranı olarak hizmet vermeye başladı.

Mısırlılar Evi

Merkez Oluklaraltı Caddesi'ndedir. 19. yy. yapısıdır. İki katlı, taş temel üzerine bağdadi olarak yapılmış olup çatısı alaturka kiremit ile örtülmüştür. Alt katta kışlık odalar ve kiler, üst katta ise ortadaki ince uzun sofaya açılan dört oda yer almaktadır. Tavanlar ahşap işlemelidir. Bol sayıda pencereler ışıklandırmayı sağlarlar ve ahşap kepenklidirler. Odalarda alçı şerbetlikler, ahşap yüklükler, ahşap tavan ve tabanlar ortak özelliklerdir. Tavanda dairelerle oluşturulmuş, çiçek motifleriyle bezenmiş bir orta göbek ve bunu çevreleyen baklava dilimi motifleri ile süslü bir bordür yer almaktadır.

Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi

Lisinia Doğa Projesi'nin temelleri doğa gönüllüsü Veteriner Hekim Öztürk Sarıca tarafından 2005 yılında Burdur Gölü'nün kıyısında atılmıştır. Bölgenin eski çağlardaki adı Psidya'nın en önemli şehirlerinden biri olan Lisinia'dır. Merkez adını buradan alır.  Lisinia'nın çıkış noktası doğadaki hızlı bozulma ve kanserdir. Ailesinden birçok kişiyi kanserden kaybeden Öztürk Sarıca, insanları bilinçlendirmek için böyle bir proje başlatmıştır. Destek ve hibe kabul etmeyen bir doğa projesidir. Aynı zamanda ülkemizin ilk Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezlerinden birisi olarak resmiyet kazanmıştır. Merkez tüm masrafları Öztürk Sarıca tarafından karşılanmak üzere 10 yıllığına Tarım ve Orman Bakanlığı'na bedelsiz hibe edilmiştir.

BURDUR’DA NE YENİR?

Burdur'a gittiğinizde mutlaka denemeniz gereken yemekler şunlardır; gazel böreği, Burdur şiş, testi kebabı, çekme, kömbe, Burdur muhallebisi, ceviz ezmesi. Burdur'un en meşhur yemeklerindendir.

Hale Pak-Zuhal Daldal